Dinimizde Deprem Sebebi Deprem ile İlgili Ayet Hadis
İçindekiler
Dinimizde deprem neden niçin olur?
Depremler (zelzeleler), seller, tsunamiler, tufanlar ve hortumlar öyle
anlatıldığı gibi doğa olayı değil, apaçık ilahi ikaz, sarsıntı, uyarı ve
cezadır. Bunlara doğa olayı demek Kur'an-ı Kerim'i inkar etmek demektir ki
buda insanı kafir yapmaktadır.
Tabiattaki hiçbir hâdise sebepsiz ve hikmetsiz değildir. Zira her şeyi olduğu
gibi, tabiat hâdiselerini de yaratan, Cenâb-ı Hak'tır. O'nun bütün
işler, idrâk edilebilen veya edilemeyen nice hikmet ve sırlarla doludur. Bu
hakikât Kur'an-ı Kerim'in El-En'âm sûresi 59. Âyet-i kerimesinde şöyle ifâde
buyrulur;
"O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O, yerin karanlıkları içinde
tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa, apaçık bir kitaptadır." (El-En'am sûresi 59. Âyet.)
Âyette apaçık anlatıldığı gibi kâinatta bir yaprak dahi O'nun irâdesi, bilgisi
ve izni dışında düşmez iken, depremlerin bir doğa olayı olarak görüp kabul
etmek; akıl, idrâk ve iz'an dışıdır. Geçmişte Allâh'ın emir ve
yasaklarına uymayan bir çok kavimler helâk olmuşlardır ki bunlar,
Kur'an-ı Kerim'de apaçık zikredilmektedirler.
"Size gelen musibet, kendi elinizle işlediğiniz (günahlar)
yüzündendir. " (Şura)
Yüce İslam dininde depremlerin ve doğa felaketlerinin yegane sebebi başta,
yedi büyük günahlardan olan zinaların artması, zulümlerin ve günahların
açıktan işlenmesindendir.
Kur'an-ı Kerim'de Depremle ilgili Ayetlerin Sesli Meâlleri (video)
Kur'an-ı Kerim'de Depremle ilgili Âyetler
"Onları müthiş deprem yakalayınca, Musa dedi ki; Ey Rabbim! Dileseydin
onları da beni de daha önce helâk ederdin, içimizden birtakım beyinsizlerin
işledi günah yüzünden helâk edecek misin? Bu iş senin imtihanından başka bir
şey değildir. Onunla dilediğini saptırırsın, bizi bağışla ve bize acı. Sen
bağışlayanların en iyisisin." (A'raf-155)
"O ülkenin insanları günahtan sakınsalardı, elbette onların üzerine gökten
ve yerden nice bereket kapıları açardık, fakat yalanladılar, bizde ettikleri
yüzünden onları yakalayıverdik." (A'raf-96)
"Yoksa o ülkenin halkı geceleyin uyurken kendilerine azabımızın
gelmeyeceğinden emin mi oldular?" (A'raf-97)
"Yada o ülkenin halkı kuşluk vakti eğlenirken kendilerine azabımızın
gelmeyeceğinden emin mi oldular?" (A'raf-98)
"En büyük azaptan önce, onlara mutlaka en yakın azaptan tattıracağız, olur
ki, imana dönerler." (Secde-21)
"Gökte olanın, size batı vermeyeceğinden emin misiniz? O zaman yer
sarsıldıkça sarsılır. Yahut gökte olanın size taş yağan bir fırtına
göndermeyeceğinden emin misiniz? İşte bu tehdidimin ne olduğunu yakında
bileceksiniz!" (Mülk-16-17)
"Yer küre kendisine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını
dışarı çıkardığı ve insan 'Ne oluyor buna!' dediği vakit, işte o gün, yer
Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberleri anlatır. O gün insanlar
amellerinin karşılığını görmeleri için darmadağınık geri dönüp gelirler, Kim
zerre miktar hayır yapmışsa, onu görür. Kimde zerre şer işlemişse, onu
görür." (Zilzal-1-8)
(Zilzal Arapçada; "Zelzele-Deprem" anlamındadır, Kur'an-ı Kerimin 99.
Sûresidir ve sekiz ayettir.)
"De ki ( Allâh) üzerinizden veya ayaklarınızın altından, azap göndermeye
kadirdir. Yahut bir fırkayı (milleti)
musallat ederek bazınıza, bazınızın azabını tattırır. Bak! Âyetlerimizi
nasıl açıklıyoruz? Umulur ki fıkhederler (aklederler)." (En'am-6-65)
"(Arkasından)
Onları, bir sarsıntı yakaladı. Yurtlarında diz çökmüş olarak
sabahladılar."(A'raf7-78)
"Sana gelen her iyilik, Allâh-u Te'âlâ'nın (bir ihsanı, bir nimeti
olarak) gelmekte, her kötülük de ( işlediğin günahlara karşılık olarak)
kendisinden gelmektedir. (Hepsini yaratan, gönderen Allâh-u
Te'âlâ'dır.)" (Nisâ-79)
"Böylece onları bir sarsıntı tuttu. Arkasından da yurtlarında, diz çökmüş
olarak sabahladılar." (A'raf-7-91)
"Sizi, sarsmasın diye, Arz'a dağlar bıraktı. Irmaklar ve yollar (kıldı). Umulur ki doğru yolu bulursunuz." (Nahl-16-15)
"Onlardan öncekiler de plan (plan-tuzak)
kurdular, Allâh, binalarının temellerinden geldi, tavanlarını üzerlerine
çökertti. Onlar azap, şuurunda olmadıkları bir yerden geldi." (Nahl-16-26)
"O kötülükle, plan (tuzak-düzen)
kuran kimseler, Allâh'ın kendilerini, yere geçirmeyeceğinden veya şuurunda
olmadıkları bir yerden, onlara azabın gelmesinden emin mi oldular?
(Nahl-16-45)
"(Allâh'ın), kara tarafından (yanında)
sizi, yere batır mayacağından yahut üzerinize taş- dolu kasırgası
göndermeyeceğinden emin misiniz? Sonra, kendinize bir vekil de
bulamazsınız." (İsra-17-68)
"Biz, onların her birini günahlarıyla yakaladık. Onlardan kiminin üzerine,
taş-dolu kasırgası gönderdik, kimini, şiddetli bir sesle yakaladı, kimini,
yerin dibine geçirdik ve kimini de suda boğduk. Allâh, onlara zulmetmedi,
ancak onlar kendilerine zulmettiler." (Ankebut-29-40)
"İnsanların elleriyle kazdıkları (yaptıkları)
dolaysıyla, karada denizde fesat (büyük olaylar) ortaya çıktı. (O) bazı yaptıkları (şeylerin)
karşılığını tatmaları için.! Umulur ki dönerler! (Rum-30-41)
Ayetlerde anlatıldığı gibi, depremin günahla ilişkisi olduğu apaçık
anlaşılmaktadır. Bunlara fay hattı vs gibi kılıflar uydurmak Ayetleri inkar
etme hükmündedir ki buda insanı kafir yapmaktadır.
Ayrıcaoku: Evin depremde yıkılmaması için dua
Depremle İlgili Hadisler
Depremler ilahi bir ikaz ve uyarıdır. Âlimler, (iki Z olunca üçüncü Z gelir)
demişlerdir. Yani Zulüm ve Zinalar çoğalınca zelzele olur.
Hadis-i Şeriflerde buyrulduğu üzere;
"Zina yayılınca depremler çoğalır." (Deylemi)
"Günahlar açıktan işlenince, iyi kötü herkes genel bir azaba maruz
kalır."
(Taberani)
"Eski milletlerden bir kısmına deprem ile azap yapıldı. İyiler de helak
oldu. Çünkü günah işlenirken susmuşlar, önlememişlerdi."
(Taberani)
Her koyun kendi bacağından asılır sözü, İslamı hafife alma almaz sözüdür.
Koyunu kendi bacağından asarsanız, kokusu mutlaka sizde de gelir.
"Allâh-u Te'âlâ, bir meleğe, bir beldeyi yıkmasını emreder. O melek, bu
beldede hiç işlemeyen bir zatın da olduğunu bildirince, Cenab-ı Hak, Belde
halkı ile onu da alt üst et! Çünkü o zat, günah işleyenlere yüzünü
ekşitmemiştir. buyurdu. (Beyheki)
"Peygamber efendimiz (s.a.v)e (içinde iyilerinde bulunduğu bir ülke
helak olur mu?) dendi. Cevabında, (Evet günah işlenirken, iyiler sükut
ederse hepsi helak olur) buyurdu." (Bezzar)
Bu Hadisten de şunu anlıyoruz ki, dinde zorlama yoktur sözü iman etmemiş
kişiler içindir. İman etmiş Müslüman olmuş bir kimse için uyarma vardır.
Ayrıca oku:
Suni yapay deprem nedir?
Depremden kaçmak günah mıdır?
Hadis-i Şeriflerde depremden kaçmakla ilgili bir kaç Hadiste;
"Kapalı yerde iken deprem olursa, oradan açık bir yere kaçmak
müstehaptır."
(Bezzâziyye)
"Deprem olunca evden çıkıp açık yere gitmelidir. Peygamber Efendimiz
(s.a.v), yolda eğri duvarın önünden koşarak geçti"
(Hindiyye)
Bu fetvalardan anlaşıldığına göre, depremden kaçmayan intihar etmiş sayılmaz.
Müstehabı terk etmiş olur. Depremden kaçmayan mutlaka ölür diye bir şey
yoktur. Depremde ölenin imanı varsa mşehittir. Dinimizde deprem neden ve niçin
olur sahih kaynaklı hadisler ve Ayetlerle açıklamaya çalıştık, soru ve
görüşleriniz için yorum yaz bölümünden yardım alabilirsiniz.
Yorum Gönder