Cima Nedir? Dinimizde Cimanın Edepleri ve Cima Hadisleri
İçindekiler
Cima Nedir?
Cima; Dinimizde cinsel ilişki yani, nikahlı kadın erkek arasında cinsi münasebeti ifade eden fıkıh terimidir. Osmanlıcada ise aynı anlamda "cinsi münasebet, Çiftleşmek, Zamm etmek" anlamına gelmektedir.
Hadislerle Cimanın Edepleri:
1- "Karnı aç iken cima eder.
Çünkü zararı yönünden bu daha azdır ve çocuğu da yaramaz olmaz. Ama aksi olursa, kendisi çok zarar gördüğü gibi, çocuğu da yaramaz olur."(31)
Semerkandi'de denir ki: "Temas tok karına olur da kadın hamile kalırsa çocuk, ağır ruhlu, ağır canlı olur; karnı dolu değilse, çocuk, hafif ruhlu, hafif canlı olur." (32)
2- "Hicri ayların başında, ortasında ve sonundaki gecelerde cima etmek mekruhtur. " Bu gecelerde, şeytan cimada hazır bulunur" dendiği gibi, "şeytanlar bu gecelerde cima eder" de denmiştir. Bu gecelerde cima ederse, çocuğu akılsız olur. Bunun keraheti, Ali, Muaviye ve Ebu Hureyre (R.a)'dan bildirilmiştir." (33)
3- Peygamber Efendimiz (sallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor; "Sizden biriniz hanımıyla cinsi münasebette bulunurken örtünsün, hayvanlar gibi çırılçıplak soyunmasın, kendisi de hanımı da (örtünmezse, melekler utanarak çıkarlar ve şeytan hazır olur. Bu temastan çocuk olursa şeytan ona ortak olur.)
Bu tavsiyeye uyulmaz ise bazı terbiye kitaplarında "doğacak çocuğun hayasız olacağı" söylenmiştir." (34)
4- "Taharetsiz cima ederse doğacak çocuk cimri olur." (35)
5- "Resulü Ekrem (sallahü aleyhi ve sellem) Efendimiz bir hadis-i şerifinde; "Eğer sizden biriniz ehline yaklaşacağı zaman diye dua eder, bu münasebetten de bir çocuk doğarsa, o çocuğa şeytan hiç bir zaman zarar veremez" buyurmuştur.(36)
"Hadisin Fethul Bari'de zikredilen muhtelif vecihlerinden birinde "Şeytan zarar veremez" cümlesi yerine "Salih bir çocuk olur" cümlesi yer almaktadır. Yine bazı rivayetlerde duanın temas sırasında okunması gerektiği rivayet etmektedir"(37)
6- "Sünnetlerden biri de, cima dan önce, hanımı ile oynaşmak ve öpmektir. Zira oynamadan, sevişmeden yapılan cima kadına cefadır. Mecmaul Adapta diyor ki, hanımının gözünde şehvet, istek belirinceye kadar onunla oynar. Burada bedenin rahatlığı ve doğacak çocuğun kusursuz olması faideleri vardır."(38)
"Kadın erkekte şehvet galebe çalmadan vukua gelecek temas sonunda doğacak çocuğun azalarının noksan olabileceği söylenmiştir.
Yine bu cümleden olarak kadının arzusu olmadan temasa teşebbüs tavsiye edilmemektedir. Aksi halde böyle temastan doğacak çocuğun zihin ve zeka yönüyle nakıs olacağı söylenmiştir."(39)
7- "Duhul esnasında hanımını öpmez; zira çocuğun sağır olmasına sebep olabilir." (40)
8- "Duhul esnasında konuşmamalıdır. Çocukta dilsizlik yapar."(41)
9- Hanımının fercine bakmaz. Çocuğun kör olmasına sebep olabilir. Eserde dunun unutkanlık yaptığı da bildirilmiştir. Hz. Aişe (radıyallahü anha) buyuruyor ki;
"Ben O'nun (Resulüllah'ın (s.a.v) avret yerini, o da benim avret yerimi hiç görmedik."(42)
10- Annenin cima halinde görüp hayal ettiği suretin, doğacak çocuğun şekline tesir ettiği bilinmektedir. Hatta bir kadın kadının yılan gördüğünü söylediği rivayet edilmiştir. Yine bir kadının dört gözlü, iki ayağı ayının ayakları gibi olan bir çocuk doğurduğu nakledilmiştir.
Bununda sırrı o kadın Kiptî olup, cima esnasında kocasının yanında bulunan iki ayıya bakmış olmasıdır.
Bedenleri dilediği şekilde yaratmasında Allah-u Tela'nın bir takım sırları vardır ki, Allah-u Teala her şeye hakkıyla kadirdir."(43) "
Yine rivayet edilmiştir ki: "Hamile kadın karnındaki çocuğun ilk deprenmesini hissettiği sırada güzel kadına bakması gerekir. Böyle yaparsa çocuğu güzel olur."
Çocuğun güzel veya çirkin olmasına tesir eden sebepler hususunda İbnu'l Kayyim şöyle buyurmuştur:
"Anne- babanın ve bilhassa annenin gerek cima sırasında gerek müddet içerisinde gördüğü, müşahade ettiği, hatırından geçirdiği, muhabbet ve sevgi duyarak özlediği kimseleri fikrinden geçirmesidir. Tefekkür ve sevginin uzaması çocuğun, annenin zihninde yer eden bu şahıslara benzemesine sebebiyet verir."(44)
11- "Bir erkek hanımı ile cima ederken cima esnasında erkek de kadın da Allah dostlarını alimleri salih insanları düşünür de bu birleşmeden hanımefendi hamile kalırsa, doğacak olan çocuğun kalp-beyin ve ruh yapısı o andaki hayale göre oluşur"(45)
Resulüllah (s.a.v) Efendimiz'in Hz. Aişe (R.a) şöyle anlatıyor:
"Evlendiğimiz ilk gece Resulüllah (s.a.v) beni kucağına aldı, yüksek bir yere oturttu. İbrik ve leğen getirdi önce sağ sonra sol ayağımı az su ile yıkadı.
Ben; -Ya Resulüllah (s.a.v) bu size yakışmaz dedim. Resulüllah (s.a.v) Efendimiz; - Biraz önce Cibril (a.s) geldi, bana bunu emretti, dedi. Sonra o suyu evin köşelerine, içine, dışına (uhruç ya şeytan) diyerek serpti.(46)
Damadın gelinin ayaklarını yıkamasında şu faydalar vardır:(47)
1- Bu sünnettir bereketiyle Allah (celle celalühü) evlenen eşlerin gönüllerine daima bir muhabbet koyar. Bu muhabbeti hiçbir şey eksiltemez, onlar şeriat çizgisinden ayrılmadıkça...
2- Allah (c.c) evlenmelerinden dolayı girdikleri, borca kefil olur.
3- Sihir, cin ve nazardan korur.
4- Serpilen damlalar sayısınca sevap verir.
5- Son nefeslerinde kelime-i tevhid söylemeden canları alınmaz.
7- Zürriyetleri konusunda yani çocukların müslüman olması konusunda rahmet olur.
8- Bereket olur. (48)
İbn-i Abbas tefsirinden rivayet edilmiştir ki; "Her kim cima anında Bismillah der de (o cimada) ona bir çocuk gelir (verilir) se o kişiye, o çocuk nefesleri ve kıyamete kadar gelecek neslin sayısınca sevap vardır."(30)
Ayrıca bakınız: Yeni doğmuş bebeğin yedinci gününde yapılacak sünnetler.
Bakınız: Yeni doğmuş bebeğin kırkı çıkmadan yapılacaklar.
Yorum Gönder