Suni Deprem Nedir? (Yapay Deprem) Ne Demek?

İçindekiler
Suni deprem nedir, bir başka adıyla yapay deprem ne demek? Suni (yapay) deprem yapmak mümkün mü? Yapay deprem nasıl yapılır, Haarp projesi hakkında kısa bilgiler.

Suni (yapay) Deprem Ne Demek?
Suni, yapay ikisi de aynı anlamda kullanılan bir kelimedir. Suni deprem yani yapay deprem, doğal yollardan olmayan teknolojik silahlarla yapılan bir deprem çeşidine "Suni Deprem" denilmektedir.

Suni (yapay) Deprem Nasıl yapılıyor?
Suni deprem, Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı, İngilizce adı, High Frequency Active Auroral Research Program, kısa adı "HAARP" olan ve ABD silahlı kuvvetleri, Deniz kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak yürütülen iyonosferin özelliklerini araştırmak üzere Alaska'da sürdürülen bir proje. HAARP projesiyle suni yani yapay deprem amaçlanmaktadır.

Ayrıca bakınız: Hadis ve ayetler dinimizde deprem neden olur

Bu "HAARP" projesi iklim kontrol ve yapay deprem silahı olarak kullanılmaktadır. HAARP manyetik dalgalar sayesinde çok güçlü yıkıcı yapay depremler yapmak amaçlanmaktadır. Ancak yapılan bu tür yapay depremlerin hepsi başarısızlıkla sonuçlanmış.

yapay deprem ne demek

Suni (yapay) deprem yapmak mümkün mü?
Bu sorunun cevabını haber türk'ün sorularını yanıtlayan, İstanbul Üniversitesi Jeofizik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Oğuz Gündoğdu soruldu;

"YAPAY DEPREM İÇİN İKİ YÖNTEMDEN BAHSEDİLİR"

Yapay deprem dediğimiz, aslında bir depremin tetiklenmesidir. Bir enerjiyi başka bir enerjiyle tetikleyip depremi ortaya çıkartmaktır. Yapay deprem bu. Yoksa enerjinin olmadığı yerde bunu yapmak, düşünmek mümkün değil. Bu konuda yapılan bir denemeden bahsedilir. Bunu anlatan makaleye ulaşamadığım için detaylarını çok iyi bilmiyorum.

Ama olay şu: Geçmişte ABD’de San Andreas Fayı’nda derin bir sondaj  yaptılar ve sürtünmeyi kolaylaştırıcı bir madde attılar fayın harekete geçmesi için. Fakat bunu yapınca bir anda bölgede mikro deprem sayısı son derece arttı. O zaman da korktular, çünkü deprem olabilir, insanlara haber vermek lazım.

Böyle bir deneme yaptıkları söylenir hep. Bunun dışında bir de Tesla denen bilim adamının makinasından söz edilir. Kırılmayı kolaylaştırıcı bir elektromanyetik alan üretiyor bu makina. Bununla da yapay deprem üretilebileceği söylenir.

Depremin ilk bir yılında bu tür teoriler üretildi. Bazıları çok palavraydı. Bu ikisi biraz daha ciddi görünüyordu. Ama Gölcük depremine gelirsek, Bülent Ecevit bunu istemiş olabilir, çünkü bu komplo teorilerini nasıl biz duyduysak o da internetten duymuş, araştırılmasını istemiştir.

Ancak burada böyle bir şey olması imkânsız zira bölgede Deniz Kuvvetleri var, radarları vs. var, eğer bir elektromanyetik alan üretimi olsa bunun fark edilmemesi, anlaşılmaması mümkün değil. O açıdan Gölcük’te dışarıdan bir etkiyle depremin başlatıldığı iddiası tamamen asılsız. Zaten kırılmanın özelliklerine baktığımızda tamamen tipik bir deprem dalgası görüyoruz. Yırtınmayı ifade eden deprem dalgaları bunlar. 45 saniyede beş deprem oldu o gün.

İstanbul Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Şener Üşümezsoy>
SPEKÜLATİF DEPREM MODELLERİ BEYİNLERE İŞLENİYOR

17 Ağustos’tan bu yana ileri sürülen bu tür sözde bilimsel tezlerin hepsi çürütüldü. En son, İstanbul’a yakın bölgelerden Kumburgaz çukurunda risk taşıyan 50 km’den küçük bir fayın olduğu ortaya çıktı. Bu durumda gerçekten Marmara’da 7’nin üzerinde bir şiddette bir deprem mümkün görünmüyor.

Ama bütün bunları konuşmak yerine spekülatif konuları tartışmak bilimsel bir tavır değil. Gerçek bilim üzerine yapılacak açıklama, Marmara denizinde yapılacak çalışmaların vardığı son noktadır. Buna göre Adalar fayında stres birikmiyor ve Tuzla ve Çekmece arasındaki fayda aktif bir risk yok.

Bu durumda İstanbul’da deprem için yürütülen tezler çürütülmüş durumda. Bunları kapatan bu tür spekülatif açıklamaların da bir anlamı yok. Böyle bir gerçek durum varken ve halkımız halen bunu duyamamışken bu tip konularla çağrışımlar, spekülatif deprem modelleri beyne işlenmeye çalışılıyor.

İTÜ Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Naci Görür Yapay Deprem

"TEORİDE MÜMKÜN, PRATİKTE DEĞİL"

Biri bir şey söylüyor, birileri de bunu ciddiye alıyor. Bir vatandaşın anlamsız bir sözünün ciddiye alınması rahatsızlık verici. Yapay deprem tabii ki olur. Bir deprem ölçer aleti koyun, 10 – 15 kişi yanında sıçrasın, bir kişi kaydetsin, orada hareket görülür. Deprem ölçen aletler titreşimleri deprem diye kaydeder.

Biz ilkokullarda çocuklara sismografları gösterirken onları önlerinde zıplatırız ve bunun yarattığı titreşim deprem gibi görünür. Yani titreşimleri sağlarsanız, küçük çapta da olsa bir yer sarsıntısı yaratmış olursunuz. Mesela İstanbu'a yakın taş ocaklarında patlama olduğunda, Kandilli Rasathanesi bunları yer sarsıntısı olarak kaydeder.

Hatta bazen bazı bilim adamları eğer dikkatsizse, taş ocaklarındaki bu patlamaları deprem zannedip bilimsel veri olarak kullanır. Buradan hareketle eğer siz büyük miktarda bir patlayıcıyı bir yere atarsanız, orada bir yer sarsıntısı oluşturursunuz. Ama bu deprem suni olarak oluşturulmuştur, herhangi bir enerjinin açığa çıkması demek değildir.

Bunun bir deprem olması için sizin bir patlayıcıyla herhangi bir fayı harekete geçirmeniz, yani büyük bir enerjiyi kontrollü bir şekilde yönlendirmeniz lazım. Bu da pratikte mümkün değil. Zaten böyle bir şeyi gizli de yapamazsınız. Yani yapay bir deprem oluşturmak, belli bir fayda belli bir hareketlenmeyi sağlamak pratik olarak mümkün değil. Ama teorik olarak mümkün tabii.

Yorum Gönder